Rüyada Yürümek Ne Anlama Gelir? Bir Yürüyüşün Arkasında Yatan Duygular
Bazen rüyalar, uykuda geçirdiğimiz saatlerin çok ötesine geçer. Gözlerimizi kapattığımızda başka bir dünyaya adım atıyoruz, o dünyanın içinde ise yürümek… Basit bir eylem gibi görünse de, her adımda kaybolan bir parça olur, her yürüyüş bir anlam taşır. Bir gece uyandım, sabahın erken saatlerinde, bir rüyadan… Rüyamda yürüyordum ve bu yürüyüşün anlamını düşündüm. “Rüyada yürümek neye delalettir?” diye sordum kendime. O an hissettiklerim, belki de bir ömrü anlatacak kadar derindi. Gelin, sizlerle o yürüyüşü ve ardından gelen duyguları paylaşayım.
Rüyada Yürümek: Yalnız, ama Güçlü
Kayseri’de, sabahın serinliğinde uyanırken, rüyamın içinde kaybolmuş bir şekilde kalktım. Biraz garipti, çünkü yürüdüğüm yolu ve etrafımdaki her şeyi net bir şekilde hatırlıyordum ama aynı zamanda yalnızdım. Sanki bir yerden kaçıyordum, ama nereye doğru gittiğimi bilmiyordum. Şehirdeki arka sokaklardan geçiyordum. Gözümde beliren manzara, gerçek dünyadaki bir yeri andırıyordu, ama tüm her şey biraz daha griydi, biraz daha yabancıydı.
Yürürken, içimde bir şeyler vardı. Bir tür huzur ama bir yandan da bir eksiklik. O an, sadece yavaş adımlarla ilerleyebilirdim; hızlı gitmek, kaçmak istemiyordum. Sanki bir yerleri anlamaya çalışıyordum. Yürürken, önümde hiç bitmeyen bir yol vardı ama aynı zamanda o yolda kaybolmak da güzeldi.
İçimdeki boşlukla birlikte, “Rüyada yürümek neye delalettir?” diye sormaya başladım. O an, bu yürüyüşün bana bir şey anlatmak istediğini düşündüm. Belki hayatımı, yerimden kalktığım anda değiştirecek bir adım atmam gerektiğini… Ama bir yandan da yavaş yavaş ilerlememin, acele etmememin gerektiğini hissettim. İçimdeki hayal kırıklığına rağmen, bir umut vardı.
Yavaş, Ama Emin Adımlar
Günlüklerimde sıkça yazdığım bir şey vardır: “Hayatta her şeyin bir yeri var. Hızla koştururken bazen her şeyin önünde çok hızlı gitmeye çalışıyoruz. Ama belki de en önemli şey, doğru adımları atmak.” O an, rüyamda yürürken bu cümle bana tekrar hatırlatıldı. Her adım, kaybolmuş bir hisle ilerliyordu. İçimde, biraz korku, biraz umut vardı. Yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerliyordum. Hayatımda da böyleydi; bazen her şeyin geçmesini ve istediğim yere varmayı istesem de, doğru zamanın geldiğini hissetmem gerekiyordu.
Rüyada yürümek, belki de bana sabırlı olmanın gerekliliğini hatırlatıyordu. Ama o sabır, bir bekleyişin ötesine geçmeliydi. Yürüdükçe, o an bir şeyin farkına vardım: Her yol, kendi ritmine sahiptir. O ritme ayak uydurduğumda, doğru yere ulaşırım.
Yürüdükçe Gelen Hayal Kırıklığı
Ama bir şey vardı… O yürüyüşün sonunda, bir yerde takıldım. Yürüdükçe bir duvara çarpmış gibi oldum. Geriye dönemedim, ama ileriye de gidemedim. Rüyada yürümek, beni bir yere götürmek istiyordu ama bir noktada her şey durdu. O an, gerçek hayatta hissettiğim hayal kırıklıklarına benziyordu. Sanki her şeyin önünde engeller vardı ve ben ne kadar uğraşsam da bunları aşamıyordum.
Hayatımda, çok zaman böyle duraksama anları oluyordu. Hedeflerime ulaşmak isterken, bir engel çıkar, bir şey tıkanır, bir duvarla karşılaşırım. Ama bu rüya, bana hatırlattı: Durduğum anlar da bir anlam taşıyor. Belki o engeller, biraz daha güçlü olmak için bir fırsat sunuyordur. O yüzden o an, rüyada olsan bile, ne olursa olsun durup düşünüp, neden durduğumu anlamalıydım. Yürüdüm, ama bir yere varamadım diye hayal kırıklığına uğramamalıydım.
Rüyada Yürümek ve Sonra Gelen Umut
Rüya bitip uyandığımda, sabahın ışığı yavaşça odama girmeye başlamıştı. Kafamda, o yürüyüşün anlamını çözmeye çalışırken, bir yandan da ne hissettiğimi sorguluyordum. Bir hayal kırıklığı vardı, ama o an fark ettim ki, belki de rüyada yürümek, aslında bir başlangıçtı. O duvarı aşmak, bir gün başka bir adım atmak, belki de o kadar uzak değildi. Belki de tüm bu yürüyüşler, biraz daha sabır ve azim gerektiriyordu.
Kayseri sokaklarında, o sabah, bir kez daha yürüdüm. Gerçekten yürüdüm. Ama bu sefer, adımlarım biraz daha sağlam, biraz daha bilinçliydi. O yürüyüş, beni başka bir yere götürmeyecekti belki ama o an, ben kendime bir şeyler öğrenmiştim. Bazen duraklamak, bazen de yavaşlamak gerekiyordu. Yürümek, aslında bir son değil, bir yoldu.
Sonuç olarak, rüyada yürümek ne anlama gelir? Belki de hayatın bize söylediği, her adımda biraz daha güçlü olmamız gerektiği, bazen hızla koşmak yerine yavaşlayarak doğru zamanı beklememiz gerektiğiydi. Yürümek, sadece bir hareket değil, bir anlam taşıyan bir süreçti. Hem kaybolmak, hem bulmak… Hem düşmek, hem kalkmak. Ve belki de her adım, yeni bir başlangıca işaret ediyordu.